- Ülen bi ceket diktiren dediydim burnumdan getirdi Teezi Yaşar, dedi Duranların Cevdet, yanı başındaki Cevizcilerin Bilal’e.
- Bene söylemeseydin akıdeş, bek fazla çay içince galbime gümbürtü giriveriyo, dedi Algıdıkların Üsen.
- Ülen netemeli herif bulmuşsun beleş çayı iç gari, diye ocaktan seslendi Halilibram. “Burası söğüt kölgesi mi, sabahdan beri oturuyon, bi de herifçioğlu ısmarlabba mı, ses etme gari, devir tependen”.
- Üle söylenme bi hoyun bende bi ceket diktirem dediydim Teezi Yaşar’a. Dükkeninde arayveedi darayveedi bi kağıt bulumadı, Yenice siparasının pakedine yazdı gari ölçüleri. Aradan beş on gün geçdi, dükkenin önünden geçeeken söylendim. “Yaşar akıdeş neresine vaadın ceketin” dediydim. “Üle akıdeş söylenme, ben ölçülere sigara pakedinin üsdüne yazdıydım, bitince fıydırıveedim” demesin mi cinle tepeme çıkıveedi gari. Senin dikceğin ceketi de pantalonu da deye epey sövdüm saydım emme “Üle abe ne va bunda bi daha ölçü alırız, acele etme, işin iyisi yılında çıkar” deye cevap veriyo garşımdan.
- Teezi Yaşar mı dinlen dinlen gaç dedi, yan masada oturan Cümbüş Kemal. “ Ben onun çırağıydım çocukken. Bubam illa zanaat öğrensin deye gatıveedi yanına emme biz işi değil yalancılığı öğrendik sayesinde. Hiç unutmam bi Ramazan Bayramına yakın adamın birine ceket dikilcek, adamcık geliyo gidiyo, ceket dikildi golları yok. Tam arife günü adam sinirli sinirli geldi. Senin ki hemen golsuz ceketi keydirdi buna. Adam “Ne bu hani bunun golları” deyince “Üle abe, senin palton yok mu, keyive üsdüne, bi yere gittiğinde de bek üşüyübbarım, çıkamıyam de, Gurban bayramına gada söz gollarını da dikivecen” dedi. Adam gahrından söve söve aldı gitti cekedine.