10- HALK MÜZİĞİ
Oynanan Halk oyunları- Bağlarım, çiftetelli, Mevlana, Köroğlu, Düz oyun(Koca oyun, Buldan zeybeği), Harmandalı, Et aldım elim yağlı, Tavas zeybeği, Muğla zeybeği, Aydın zeybeği, Karaköy zıplatması
Çalınan mahalli çalgılar-Tas, desdümbek(Darbuka), tef, davul.
HALK TIBBI
B- Hayvan Hastalıklarının adlandırılması, Teşhis, Tedavi
Tabak- Çift tırnaklı hayvanlarda görülür. Ayak tırnaklarının ve ağızdaki dilin çatlaması ile belli olur. Bu hastalığa yakalanan hayvan eğer ayağında ise yürüyemez dilinde ise hiçbir şey yiyip içemez. Tedavisi için ayaklarda ise katranla yakılır eğer ağzında ve dilinde ise şap suyu ağıza dökülür, yıkanır. Bulaşıcıdır. Tırnak arası yara olmuş hayvan bir havuzun içinde tutulur, ayağı yumuşak tutulur.
Sürt yanma- Bu hastalık daha çok soğuktan olur. Hayvan devamlı sırtını yalar, ayaklarını sallar. Tedavisi için önce hayvanın kuyruğunun ucu yarılır ve kanatılır, hayvan yatırılarak beli çakı ile yarılır, yarılan yere tuz basılır. Bir bez ile sarılır, hayvan gezdirilir. Eğer bu hastalık keçilerde görülürse bir mendil içine beş tane kiremit parçası konur, Kur’an dan sure okumak suretiyle karnının altından geçirilir, üç defa sırtına vurulur, sonra kiremitlerden biri hayvanın sırtında kırılır.
Dili kırma- Bu hastalığa yakalanan hayvanın dili şişer, bir şey yiyemez. Tedavisi için hayvanın diline limon sürülür. Dilin ucu biraz kesilir. Dile kiremit parçası sürülür, dildeki sivilceler kanatılır.
Yel üstüne uğrama- Yel üstüne uğrayan hayvan devamlı döner, yatar, gözleri az görür, yürüyemez. Tedavisi, muska yaptırılarak hayvanın boğazına takılır. Bu hastalığa insanlarda “Şeytan çarpması” denir. Sancı – Büyükbaş hayvanlar sancılandığında bunların hareketlerinden anlaşılır. Hayvan bir şey yiyip içemez. Ayaklarını geriye doğru titreterek sallar. İniltili sesler çıkarır, yere yatar. Bazen sağ tarafı bazen sol tarafı üzerinde debelenir(Annanır). Tedavisi, zeytinyağı içirilir, kurşun dökülür, ot suyu içirilir. Şişe içindeki su içine sabun rendelenir, içirilir.
Sidik zoru- Bu hastalık hayvanın idrarını atamamasıdır. At ve merkeplerde, püren bitkisi hayvanın karın altına yakılır. Hayvan sürekli hareket ettirilir. Keçi ve koyunun kulağından kan akıtılır.
Kızılcık vurması – Hayvanın kızılcık otu yemesiyle olur. Hayvan kızılcığı, aç karna, çok yerse hemen ertesi gün derisi yüzülmeye başlar, vücudunu ağaçlara sürter kaşır. Hayvan hep gölge arar. Kendiliğinden geçer.
Kedi sancısı – Kedi sancılandığında yeşil ot yer, yoğurt yedirilir.
Kıl kurdu – Kıl kurdu olan hayvan zayıf olur. Tedavisi için Ûhen denilen ot kaynatılır, içirilir.
Kızılkurt – Hayvanın soğuk otlar(Üzerinde sabah çiği veya kırağı olan otlar) yiyerek iç organlarının üşütülmesi ile olur. Teşhis – Bu hastalığa yakalanan hayvanlarda sancı başlar. Hayvan başını çevirip kasığını yalar. Ayakta duramaz, hemen yatar. Merkep ve atlar hemen annanır. Döşü vurulursa hayvanın hoşuna gider, ön ayaklarını açar. Tedavisi – Hayvan silkininceye kadar sırtına soğuk su dökülür. Ön döşü sıçan bir demirle yakılır. Demir bıtrağının suyu hayvana içirilir. Keskin sirke, çitlembik büyüklüğünde afyon, bir parça nişasta ile karıştırılır. Kaynatılıp içirilir.
Doğuca – Üşümeden olur, hayvanın kuyruğu doğrulur, tüyleri diklenir, yemez, içmez. Tedavi- Yeni kesilmiş bir koyun, keçi derisi sıcak sıcak hayvanın sırtına bağlanır. İçinin kızdırılması için rakı içirilir.
Bozga – Hayvanların gözlerinde görülür. Göz rengi beyazlaşır. Tedavisi için, göze zeytinyağı sürülür, göz su ile yıkanır.
Delibaş – Genellikle küçükbaş hayvanlarda görülür. Hayvan devamlı bir tarafa döner, henüz tedavisi yoktur, hemen kesilir.
Arpalama – Büyük ve küçükbaş hayvanların aşırı arpa yemesi, arpanın midede kabarmasıdır. Tedavisi için hayvan devamlı koşturulur. Çiş ve kaka yapması, bağırsakların çalışması sağlanır.
Kuduz – Hayvanın ağzından devamlı salya akar, etrafına saldırır, öldürür.
Siğil – Tek ve çift tırnaklı büyükbaş hayvanlarda görülür. Tedavi – Dağ karanfili denilen otun açan çiçeği, sabah güneş doğmadan alınır, kaynatılır, aç karnına içirilir. Hayvanın kendi kuyruğundan bir tel ile siğil sıkılır.
Kaynakça- Mustafa Kayser (Yaş 55, Kurtuluş Mahallesi), Haydar Özcan (Çamurcuk köy- Güney), Ali Uz(Cindere), Derviş Musa(Gölbaşı Mahallesi)