Bir başka doğar güneş Buldan’ın üzerine; kışı başkadır, yazı, baharı bambaşkadır. Sebzeleri, meyvelerinde ayrı bir lezzet vardır. Kar üzüm, çekirdeksizin köftüsü, pekmez, nerde vardır? Beylercesi, Bandırması, Çaatak Moru’nu nerde bulabilirsiniz? Kestanesi, cevizi, sülün gibi patlıcanı, domatesimizi, Karabalık Biberi’ni başka bir yerde zor görürsünüz.
İş icabı bir çok vilayeti gittim, gördüm. Pazarlarını gezdim; inanın ne bizim gibi patlıcanı var ne de biberleri, domatesleri. Güveçimiz var diye övünürler, eti içinde arayasınız ki bulasınız. Etten başka her şey bulunur. 35 sene Konya’ya gittim, geldim. Mevsiminde patlıcan, biber, domates, taze fasulye, üzüm götürür, müşterilere dağıtırdık. Tatlarını hala unutamadıklarını söylüyorlar.
Buldan’ımızın insanı sanatkardır. Kolay mı oluyor sanıyorsunuz, böyle göz nuru, el emeği olan bunca tekstil ürünlerinin yıllardır önce el tezgahlarında, sonra da motorlu tezgahlarda üretimini yapmak, Buldan’ımızın ismini duyurmak. İnsanımız ayrı bir güzeldir, misafirperverdir, yardım severdir. Şöyle etrafımızdaki kazalara bir bakalım, bizim ki kadar hayırsever kimselerin, devletin yardımı olmadan bir çok kalıcı eserler bırakan ve hala yapmak için çabalayan başka bir kaza var mıdır acaba? Bu vesile ile gerçek dünyaya göçen hayırseverlere rahmet, yaşayanlara Allah’tan sağlıklı ve uzun ömürler dileriz.
Buldan’ımız güzeldir, temizdir, ama daha güzel, daha temiz olmalıyız. Dıştan gelen insanların, bilhassa imrenerek gelip, gezip görecekleri, döndükten sonra da memleketlerinde bizim reklamımızı yapıp, Buldan’a gidip görmelerini eşlerine, dostlarına tavsiye edecekleri, her yönüyle örnek bir kent olmalıyız.
Şu 21. Yüzyılda özür dileyerek yazıyorum, yollara sigara izmariti, bununun pisliğini ve başka çöpleri atanlar var. Caddeler, çöp kutuları, sigara izmariti atılabilecek çöp kutularından geçilmiyor. Hala bu yanlışlar neden yapılıyor, bir türlü anlamıyorum.
Yabancı memur arkadaşlar emekli olduktan sonra neden burada kalıp yerleşiyorlar sanıyorsunuz? Buldan’ımızdan her yönüyle memnun oldukları için. Son yıllarda kendisini tanımaktan son derece mutlu olduğum Gözlükçü Bora Bey kardeşimden dinleyin bir de Buldan’ı. Bir Karadenizli olarak Buldan’ı bir Buldanlıdan daha iyi tanımlıyor, anlatıyor. Mesleğini bıraktığı halde gitmedi. İşte değerli Buldanlılar, sevgili gençler; memleketimiz görgüsüyle, yemek kültürüyle, yabancıya gösterdiği saygıyla, hayırseverliğiyle başka yerlerden çok farklıdır.
Siz gençler Buldan’ımızı şimdiki bu çizgisinden daha yukarılara çıkarıp ,inşallah yükseltirsiniz. Herkese saygılar, sevgiler, hürmetler.