İlk sinema salonunun yukarı parkın içindeki belediye binasında Göbekli Veli tarafından işletilmiştir. Daha sonra en uzun süreli faaliyet gösteren Numune Kardeşler kışlık ve yazlık sinemaları Buldanlılara hizmet vermişti. Buldan Kızılay şubesine ait olan taşınmazların içindeki sinema salonu ilk olarak 1950 li yılların sonunda faaliyet e geçmiş, kısa süre sonra çatısı çöküp, uzun müddet atıl vaziyette kalmış, 1967 de tavanı ve salonu yenilenerek hizmete sunulmuştu. Dördüncü ve son sinema salonu Güzelleştirme sineması idi. 1973 yılından sonra televizyona yenik düşen sinema salonları kapanıp, unutuldular.
Mimari planları ve yapıları birbirinin aynısı gibiydiler. Sahne önünde seyyar sandalyeler, sabit numarasız koltuklar, Numaralı balkon ve üst katta, makine dairesinin sağ ve solunda özel localar bulunurdu.
Kızılay sinemasını Hallasının İsmet çalıştırıyordu. Personeli makinist İsmet, Seder Yaşar, Badırların Sarı Amad.
Yaz aylarında çoğu kez cumartesi, Pazar geceleri film oynamaz, balo yapılırdı. Hafta sonu gündüz matineleri bayanlar ve çocuklar için yapılırdı. Matine çıkışı salonu geceki baloya hazırlardık. Temizlik yapıldıktan sonra seyyar sandalyeler kenarlara çekilir, ortaya pist çıkardı. Birimiz tavana çıkıp hazır süsleri sarkıtırdık.
O yıllarda Buldan’da orkestra yoktu. Genellikle Sarayköy’den “Saray Beşlisi” adında bir gurup bagajlı özel Ford minibüsle gelirdi akşama doğru. O devasa hoparlör ve cihazlar sahneye yerleştirilirdi.
Balolarda orkestra elemanlarının topladığı bahşişlerde gözü kalan rahmetli Seder Yaşar, balo bitiminde yollarını keser “ Bizim de o kadar emeğimiz geçiyor. Bizi de görün” diye çıkışırdı. Bu tehditlere aldırış etmeyen orkestra şefi Cengiz’e çok sinirlendi bir gece Yaşar’a. “Siz nasıl olsa bir daha gelirsiniz buraya. O zaman görüşürüz”
Bir daha ki gelişlerinde, balonun en hararetli saatlerinde orkestra minibüsünün lastiklerini çaktırmadan halletmiş. Balo bitimi lastikleri sabote etmenin sinema personeli tarafından kaynaklandığını tahmin edemeyen şef Cengiz ve arkadaşları olayı polise intikal ettirmeden gece yarılarına kadar lastiklerin tamir edilmesini beklediler. “Bu Cengo denilen ukala, laftan da, tehditten de anlamıyor. Bunlara başka bir ders verelim Makinist İsmet!” “Sen bu işi bana bırak Yaşar’a! Ben bir daha gelişlerinde ne yapacağımı biliyorum onlara!”
Orkestra elemanlarını balodan önce Benli’nin Meyhanesi’nde ağırlamak âdettendi o yıllarda. Sinema personeli ile birlikte yiyip içtikleri balo sahipleri tarafından karşılanırdı.
Yine bir baloya daha “Saray beşlisi elemanları geldi. Salon baloya hazırlandıktan sonra hep birlikte yemeğe geçildi. Masanın sorumlusu ve sakisi Makinist İsmet olurdu her zaman. O akşam masayı donattırdı. Kadehleri her zamankinden fazla doldurdu çalgıcılara. Havanın sıcaklığında buzlu rakılar iyi gelmişti masadakilere. Meyhaneden kalkıp sinema salonuna geçildi ve az sonra gelinle damat geldi. Balonun ortalarına doğru solist Cengiz’in sesi kısılmaya, karık sesli şarkılar milletin kulağını tırmalamaya başladı. Plan başarılı olmuştu. Buzlu rakılar etkisini göstermişti. Cengiz baloyu tamamlayamadan sahneyi terk etmişti. Buldanlının tepkisini alan orkestra, eskisi gibi iş alamadı ve Buldan pazarını kaybetti. Sinema personeli bahşişlerden olmuştu ama onlarda Buldan balolarından mahrum kaldılar.