Biz patlıcanı çiğ yeriz. İnsanlar şaşırarak bakarlar bu çiğ patlıcanı yiyişimize. Ne zaman ölecek diye beklerler. Bilmezler ki bu bölgenin patlıcanı çiğ yenebilecek kadar lezzetlidir.
Balcan-Soğan, bizim nerdeyse milli (!) yiyeceğimiz olmuştur. Bakmayın şimdi közlenmiş patlıcanla yapıldığını. Eskiler iyi bilir, çiğ patlıcan ve soğanla yapılırdı balcan-soğan dürümü.
Kısaca patlıcanın bizim kültürümüzdeki yeri başkadır.
Antik Laodikeia kentinde, Pamukkale Üniversitesi tarafından sürdürülen kazılarda, mermerlere kazınmış patlıcan figürleri bulundu. M.S. 2. Yüzyıl’a ait olan bu figürlerden anlaşıldığı kadarıyla, o dönemde de patlıcan önemli bir sebze. O dönemin de kültüründe patlıcan var. Bu demektir ki yaklaşık 2000 Yıl öncesinin insanları da patlıcanı çok seviyorlardı.
Laodikeia, hemen şuramızdaki bir şehir. Tripolis, Hierapolis gibi şehirlerin kardeşi. Bu şehirlerde oturan insanlar hep ayni soydan. Ayni Kültürün insanları. Bu bölgenin patlıcanı yeniyor hep buralarda.
Tarihe mal olmuş patlıcanımıza sahip çıkmamız gerekir. Bu sahiplenme, patlıcanla yapılan yemekleri, tatlıları ve salataları yemek menümüzde öne çıkarmakla olur. Gelen misafirlerimize mutlaka patlıcanlı yemek yedirmekle olur. Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Halime Balkanlı’nın önerdiği gibi, patlıcanlı pide yapıp, onu Türkiye yemek kültürüne dahil etmekle olur.



Yorumlar
Kalan Karakter: