İYİ Parti İlçe Başkanı Süleyman Yoldaş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Saygıdeğer Hemşerilerimiz;
Malumları olduğu üzere, Dünya Sağlık Örgütü tarafından PANDEMİ olarak ilan edilen salgın hastalığın, ülkemizin de içinde bulunduğu dünya devletlerinin hemen hemen hepsinde baş gösterdiğini, ülkemizle ilgili yaşadıklarımız ve alınan tedbirler hakkındaki kanaat ve görüşlerimizi çok kısa bir süre önce sizlerle paylaşmış, sizleri bilgilendirmiştik.
Konunun sıcaklığı ve yaşanan gelişmeler, an itibariyle sizlerle tekrar beraber olmayı mücbir hale getirmiş ve sizleri sıkmadan tekrar paylaşma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
PANDEMİ karşısında, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın bilim insanlarını devreye sokarak göstermiş olduğu samimi çabayı, sıcak ve kucaklayıcı üslubunu doğru ve yerinde bulduğumuzu, İYİ parti Gn. Bşk.’ı Sn Meral Akşener hanımdan başlayarak aşağıya doğru hepimizin takdirini kazandığını söylerken de iltifat etmiyor gerçekleri de ifade ediyorduk.
Hele birde;
30 Ocak 2020 tarihinde İYİ parti meclis grubunun vermiş olduğu araştırma önergesinin kabulü gerçekleşmiş olsaydı, Bakanımız F Koca’nın eli, Gazi Meclisten çıkan araştırma önergesinin Devlet Aklı sonucu ile daha çok kuvvetli ve güçlü olacağını da belirtmiştik.
Yaşanan gelişmeler, kanaatlerimiz, tavsiyelerimiz ve sebep-sonuç ilişkilerini geçen yazımızda ortaya koymuş, Devlet Aklı ile hareket edilmiş olsaydı PANDEMİ’yi doğru ve isabetli kararlarla ve en az zararla kapatacağımızı belirtmeye çalışmıştık.
Cevabi basın bülteninde, siz sayın hemşerilerimizi bilgilendirme ile ortaya koyduğumuz açıklamalar hakkında “yanlıştır, gerçek dışıdır, vb…”ifadeler kullanılmamış, bültenin zamanla ve dönemle ilgili boyutu ele alınmıştır.
Cumhurbaşkanından; “Korkmayın, hiçbir firmamızı iflas ettirmeyeceğiz. Oturun evinizde, harcamacı bütün kalemlerin ve unsurların arkasında Devletimiz var.” demesini beklediğimizi söylemiş, bu işin, sıkıntı içinde bulunan vatandaşlarımızın psikolojisine de iyi geleceğini sizinle paylaşmıştık.
Gelişmelerle ilgili ortaya koyduğumuz tavır ve davranış biçimi, konuyu muhatap kabul eden AKP Buldan İlçe teşkilatı mensuplarının, “böyle bir ortamda oy devşirmeye dönük siyasi tutumu üzüntüyle kınıyoruz” ifadelerini, siyasi bir nezaketle karşıladığımızı belirtirken, açıklanan yaşam tedbirlerinin iyi anlaşılabilmesi için çevremizdeki hemşerilerimizle ve işyerleri kapatılan esnaf hemşerilerimizle beraber olmayı, konunun anlatılması ve anlaşılması neticesinde ortaya çıkanın, “ oy kaygısı mı” yoksa “yaşam kaygısı “mı olduğunun daha net bir şekilde anlaşılacağını ümit ediyoruz.
İlçemiz de gerçekleştirilecek bu tür faaliyetlerin, “hemşerilik hukukuna” zarar vermeden yürütülmesinin de şart olduğuna inanıyor; cepheleşmeye, karşı karşıya gelmeye ve bölünmeye sebep olacak her türlü davranıştan sakınmamız gerektiğini ifade ediyoruz.
Bizler, İYİ partililer; bu sıkıntıları hissetmiş, yaşamış, görmüş, sonuçlarının nelere mal olduğunu bilen bir neslin çocuklarıyız. Dolayısıyla, milli birlik ve beraberliğin ne olduğunu, ne olmadığını, kimlerin buna hizmet ettiğini kimlerin etmediğini çok iyi bildiğimizi söylemek istiyoruz.
Amacımız; muhatap arkadaşlarımızı ve hemşerilerimizi üzmek değildir. Ancak “oy kaygısı “mı yoksa “yaşam kaygısı “mı tartışma sonucunun( ki, bize göre yaşam kaygısıdır) ayni siyasi şemsiye altındaki arkadaşlarımızın çözüm odaklı olarak yürütmeyi uyarmalarını ve harekete geçirme şanslarının olup olmadığını hatırlatmaktır.
PANDEMİ karşısında alınan tedbir paketi çerçevesinde;
83 milyon sıkıntılı, üzüntülü ve gelecek kaygısı taşıyan insanımızın haline üzülmeyenlerin, paylaşmış olduğumuz basın açıklamasından üzüntü duymaları bizi hakikaten çok üzmüştür. Üzdüğümüz arkadaşlarımızdan özür diliyoruz. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Saygıdeğer Hemşerilerimiz;
Malumları olduğu üzere, Dünya Sağlık Örgütü tarafından PANDEMİ olarak ilan edilen salgın hastalığın, ülkemizin de içinde bulunduğu dünya devletlerinin hemen hemen hepsinde baş gösterdiğini, ülkemizle ilgili yaşadıklarımız ve alınan tedbirler hakkındaki kanaat ve görüşlerimizi çok kısa bir süre önce sizlerle paylaşmış, sizleri bilgilendirmiştik.
Konunun sıcaklığı ve yaşanan gelişmeler, an itibariyle sizlerle tekrar beraber olmayı mücbir hale getirmiş ve sizleri sıkmadan tekrar paylaşma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
PANDEMİ karşısında, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın bilim insanlarını devreye sokarak göstermiş olduğu samimi çabayı, sıcak ve kucaklayıcı üslubunu doğru ve yerinde bulduğumuzu, İYİ parti Gn. Bşk.’ı Sn Meral Akşener hanımdan başlayarak aşağıya doğru hepimizin takdirini kazandığını söylerken de iltifat etmiyor gerçekleri de ifade ediyorduk.
Hele birde;
30 Ocak 2020 tarihinde İYİ parti meclis grubunun vermiş olduğu araştırma önergesinin kabulü gerçekleşmiş olsaydı, Bakanımız F Koca’nın eli, Gazi Meclisten çıkan araştırma önergesinin Devlet Aklı sonucu ile daha çok kuvvetli ve güçlü olacağını da belirtmiştik.
Yaşanan gelişmeler, kanaatlerimiz, tavsiyelerimiz ve sebep-sonuç ilişkilerini geçen yazımızda ortaya koymuş, Devlet Aklı ile hareket edilmiş olsaydı PANDEMİ’yi doğru ve isabetli kararlarla ve en az zararla kapatacağımızı belirtmeye çalışmıştık.
Cevabi basın bülteninde, siz sayın hemşerilerimizi bilgilendirme ile ortaya koyduğumuz açıklamalar hakkında “yanlıştır, gerçek dışıdır, vb…”ifadeler kullanılmamış, bültenin zamanla ve dönemle ilgili boyutu ele alınmıştır.
Cumhurbaşkanından; “Korkmayın, hiçbir firmamızı iflas ettirmeyeceğiz. Oturun evinizde, harcamacı bütün kalemlerin ve unsurların arkasında Devletimiz var.” demesini beklediğimizi söylemiş, bu işin, sıkıntı içinde bulunan vatandaşlarımızın psikolojisine de iyi geleceğini sizinle paylaşmıştık.
Gelişmelerle ilgili ortaya koyduğumuz tavır ve davranış biçimi, konuyu muhatap kabul eden AKP Buldan İlçe teşkilatı mensuplarının, “böyle bir ortamda oy devşirmeye dönük siyasi tutumu üzüntüyle kınıyoruz” ifadelerini, siyasi bir nezaketle karşıladığımızı belirtirken, açıklanan yaşam tedbirlerinin iyi anlaşılabilmesi için çevremizdeki hemşerilerimizle ve işyerleri kapatılan esnaf hemşerilerimizle beraber olmayı, konunun anlatılması ve anlaşılması neticesinde ortaya çıkanın, “ oy kaygısı mı” yoksa “yaşam kaygısı “mı olduğunun daha net bir şekilde anlaşılacağını ümit ediyoruz.
İlçemiz de gerçekleştirilecek bu tür faaliyetlerin, “hemşerilik hukukuna” zarar vermeden yürütülmesinin de şart olduğuna inanıyor; cepheleşmeye, karşı karşıya gelmeye ve bölünmeye sebep olacak her türlü davranıştan sakınmamız gerektiğini ifade ediyoruz.
Bizler, İYİ partililer; bu sıkıntıları hissetmiş, yaşamış, görmüş, sonuçlarının nelere mal olduğunu bilen bir neslin çocuklarıyız. Dolayısıyla, milli birlik ve beraberliğin ne olduğunu, ne olmadığını, kimlerin buna hizmet ettiğini kimlerin etmediğini çok iyi bildiğimizi söylemek istiyoruz.
Amacımız; muhatap arkadaşlarımızı ve hemşerilerimizi üzmek değildir. Ancak “oy kaygısı “mı yoksa “yaşam kaygısı “mı tartışma sonucunun( ki, bize göre yaşam kaygısıdır) ayni siyasi şemsiye altındaki arkadaşlarımızın çözüm odaklı olarak yürütmeyi uyarmalarını ve harekete geçirme şanslarının olup olmadığını hatırlatmaktır.
PANDEMİ karşısında alınan tedbir paketi çerçevesinde;
83 milyon sıkıntılı, üzüntülü ve gelecek kaygısı taşıyan insanımızın haline üzülmeyenlerin, paylaşmış olduğumuz basın açıklamasından üzüntü duymaları bizi hakikaten çok üzmüştür. Üzdüğümüz arkadaşlarımızdan özür diliyoruz. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!