TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU DUAYENLERİNDEN SAYIN DEMİRHAN ŞEREFHAN İLE SÖYLEŞİ
-Osman BULDAN;Evet Sevgili Okurlar, Bu söyleşimin konuğu, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu önceki başkanı Demirhan ŞEREFHAN. Hoş geldiniz. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
-Demirhan ŞEREFHAN; Hoş buldum. 1969 senesinde Ankara'da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi TED Ankara Koleji'nde tamamladım. Gazi Üniversitesi İngilizce Bölümü mezunuyum. Lise yıllarından itibaren hem eğitim hayatımı devam ettirdim hem de babamın başında olduğu aile şirketimizde çalıştım. 1997 senesinde Sayın Perihan Savaş'ın başkanlığını yaptığı Türkiye Engelliler Spor Federasyonu'nda asbaşkan oldum. Daha sonra Sayın Yavuz Kocaömer'in başkanlığı'nda bu görevimi devam ettirdim. 2000 senesinde Ankara Genç İşadamları Derneği ve Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu başkanlığı görevlerine başladım. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunda yaklaşık 12 sene başkanlık görevini yürüttüm. 2013 senesinde Milliyet Gazetesi okurlarının oylarıyla Yılın Spor Adamı seçildim. Bu arada bir çok sivil toplum örgütünde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundum. Halen Ankara Genç İşadamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu üyeliği, Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı mütevelli heyet üyeliği ve Gençlik ve Spor Platformu Başkanlığı, Gençlerbirliği İşadamları Derneği Divan Kurulu Üyeliği, Türkiye Engelliler Spor ve Eğitim Vakfı mütevelli heyet üyeliği ve CHP Spor Kurulu Başkan Vekilliği görevim devam etmektedir. Evli ve üç çocuk babasıyım.
-Osman BULDAN;Uzun yıllar Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı görevinde bulundunuz. Hangi spor branşları ülkemizde yapılmaktadır? Ülkemizde bedensel engelli vatandaşlarımızın bu sporlara ilgisi nedir? Potansiyel var mıdır?
-Demirhan ŞEREFHAN; Bedensel engelliler ülkemizde 20'ye yakın spor branşıyla uğraşmaktadır. Bunların en bilinenleri tekerlekli sandalye basketbol, ampute futbol, tekerlekli sandalye tenis, atıcılık, okçuluk, halter, masa tenisi, atletizm'dir. Ülkemizdeki engellilerin spor yoluyla rehabilitasyonlarına katkıda bulunmak için yapılan bu sporlar neticesinde elit sporcu seviyesine gelenler uluslararası müsabakalara da katılabilmektedir. Engelli sporlarındaki sporcu potansiyelimiz çok fazladır. Bu potansiyeli iyi kullanabilmek için illerimizde özellikle yerel idarelerimizle projeler hazırlanmalı ve engelli vatandaşlarımızı sporla buluşturmamız gerekmektedir. Spor yapan engelli bireyler engelli kimliklerini bir kenara bırakıp toplumda artık sporcu kimlikleriyle öne çıkmaktadır. Engelli bireylerin spor yapmasındaki problemlerden en öne çıkanları mimari sıkıntılar, ulaşabilirlilik, erişebilirlilik ve sponsor desteğinin az olmasıdır.
-Osman BULDAN;Engelli sporların doğuş öyküsünden de kısaca bahseder misiniz? Paralimpik Oyunlar ne demektir? Olimpiyat Oyunlarından farkı nedir? Ülkemiz ne zaman bu oyunlarda temsil edildi? İlk madalya ne zaman kazanıldı? Hangi branşlarda başarılı sonuçlar alınmakta?
-Demirhan ŞEREFHAN; Engelli sporları ikinci dünya savaşından sonra başlamıştır. Savaş gazilerinin tedavileri esnasında bulundukları merkezlerde spor yapmaları rehabilitasyon süreçlerini kısaltmış ve pozitif bir destek sağlamıştır. İngiltere'nin Stoke Mandeville kasabasındaki rehabilitasyon merkezinde bulunan tekerlekli sandalye kullanan gaziler kendileri aralarında hastane sandalyeleriyle basketbol oynamaya başlamışlar ve bu akım kısa sürede başta Amerika olmak üzere bir çok ülkeye yayılmıştır. Engellilerin de spor yapabileceğinin görülmesiyle basketbol harici spor branşı sayısı çok kısa bir sürede artmıştır.
Engelli sporlarının yaygınlaşması neticesinde , bir çok branşta uluslararası müsabakalar düzenlenmeye başlanmıştır. Bu uluslararası müsabakalara katılan ülke sayısı arttıkça engelli sporlarının popüleritesi de hızla yayılmaya başlamıştır. Yaygınlık ve bilinirlilik belli bir seviyeye geldiğinde uluslararası arenada engelli olimpiyatları olarak bilinen ve olimpiyatlara paralel oyunlar anlamı taşıyan Paralimpik Oyunlar düzenlenmesine karar verilmiştir.İlk Paralimpik Oyunları 1960 senesinde Roma'da düzenlenmiştir. O zamandan beri dört yılda bir düzenlenmeye devam etmektedir. 1988 Seul Olimpiyatlarından beri Paralimpik Oyunları , olimpiyat oyunlarının bitiminden sonra aynı yer ve aynı sene yapılmaktadır. Türkiye Paralimpik Oyunları'na ilk kez 1992 senesinde katıldı. İlk madalyamızı, ki bu altın madalyadır 2004 yılında Atina'da atıcılık branşında milli sporcumuz Korhan Yamaç ile kazandık. 2004 Atina Paralimpik Oyunları ülkemizdeki engelli sporları için çok önemli bir virajdı. 2004 senesinden sonra okçuluk, masa tenisi, halter gibi birçok branşta madalyalarımız geldi. 1990'lı senelerde yani dünya bu sporlara başladıktan yaklaşık 45 sene bu sporlara başlayan ülkemiz için bu gelişme çok önemlidir.
-Osman BULDAN;Her insan potansiyel engellidir sözünden ne anlaşılması gerekiyor? Bedensel engelli vatandaşlarımıza bu sporlara yönelmesi konusunda ne gibi önerileriniz olabilir?
-Demirhan ŞEREFHAN; Hepimiz bir engelli adayıyız. Bu söz çok doğrudur. Nefes verirken bile bir sonraki nefesi alacağımızın bir garantisi yoktur. Ülkemizde maalesef doğuştan veya sonradan engelli olan bir nüfusumuz bulunmaktadır. Sokakta yürürken başımıza düşebilecek bir kiremitin, emniyet kemeri takmadığımız zaman bir kazanın neden olacağı bir hasarın veya eğlenirken derinliğini bilmediğimiz bir suya atladığımız zaman oluşabilecek bir hasarın ön görüsünü bazen yapamıyoruz. Bu sözün aslında işaret ettiği konu şudur; hepimiz bir engelli adayıyız, o zaman bir engelli gördüğümüzde empati yapalım, yaşadığı zorluklara gözümüzü kulağımızı kapatmayalım ve mümkünse kendisine maddi manevi yardımcı olalım, onun yerinde kendimizde olabilirdik.
-Osman BULDAN;Elbette unutamadığınız bir anınız vardır. Okuyucularımızla paylaşır mısınız?
-Demirhan ŞEREFHAN;Unutamadığım aslında çok şey var ama engelli sporunun gelişimiyle ilgili bir tanesi ülkemiz ve benim için çok önemli. 2000 senesinde federasyon başkanı olduğumda ülkemizde ağırlıklı olarak tekerlekli sandalye basketbol branşı yapılmaktaydı. Ancak bu maçları izlemeye gittiğimizde bazı engelli sporcuların maça hiç dahil olmadıklarını ve hep yedekte beklediklerini görmekteydim. Biz oyuna dahil olmayan bu sporcular için bir şeyler yapmalıydık. O zaman kendi kendime şu kararı verdim, engelli arkadaşlarımıza yapabilecekleri alternatif spor branşlarını yaratmalıyız, illaki basketbol oynamak zorunda kalmasınlar. Bu sebeple branş sayımızın arttırılması kararını verdim ve 2002 senesinde atıcılık, okçuluk ve halter branşlarımızı faaliyet alanımıza ekledik. Branşlaşma hareketimizin ilk adımıydı. Bu kararı açıkladığımızda çok tepkiler aldık. Tekerlekli sandalye basketbol branşı üvey evlat mı olacak, bu yeni branşlar nereden çıktı diye çok eleştiri aldım. Ancak bu kararımızın ne kadar doğru olduğunu 2004 Atina Paralimpik Oyunları'ndan itibaren aldığımız madalyalara bakarak görebiliyoruz. Engelli sporlarında dünyayı çok kısa bir sürede yakaladık ve bugün birçok branşta çoğundan çok daha iyi durumdayız. Biz yeter ki fırsat ve olanak sağlayalım, sporcularımız bizleri mahçup etmeyecektir.
-Osman BULDAN; Evet Sevgili Okurlar, bir söyleşimizin de sonuna geldik.Sayın Demirhan beye teşekkür ediyorum. Engelli bireylerimiz ile birlikte bu dünyada yaşıyoruz. Yaşanabilir bir dünya için engellilerimizle ortak hareket etmeliyiz. Bir başka söyleşi de buluşmak üzere, sağlıkla kalın.
-Demirhan ŞEREFHAN; Bende bu söyleşi için teşekkür ediyorum. Buldan’da Yaşam Gazetesi okurlarına Ankara’dan selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Hoşça kalın.
Bedensel engelli sporları adına güzel bir bilgilendirme.Tebrikler
Öncelikle iki güzel insanı bir ara da görmenin mutluluğunu yaşıyorum. DEMİRHAN bey son derece donanımlı, idealist ve başarılı bir insandır. Engellilere adanmış bit ömür. Bu çalışmalar uhrevi hayatın kapısını da aralayacaktır inşallah. Osman beye de bir birbirinden değerli konuklar ile yaptığı söyleşilerden çok şey öğrendim diyebilirim. Başarılarınız daim olsun. Esenlikler dilerim. Dr. Uğur ULUTÜRK
Çok güzel başarılı bir söyleşi olmuş