-Osman BULDAN; Değerli okurlar, bu söyleşimin konuğu Meclisin Atom Karıncası bir milletvekili. Dr.Servet ÜNSAL. Hoşgeldiniz Sayın Ünsal.Kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız?
-Dr.Servet ÜNSAL; Hoşbuldum Sayın Buldan, 2 Haziran 1957 tarihinde Sivas-Divriği’de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara-Yenimahalle’de üniversite eğitimini ise, Hacettepe Üniversitesi ve Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Ankara Trafik Hastanesi’nde ve Ankara Adliyesi Sağlık Birimi’nde hekimlik yaptım. Eşim Dürdane Ünsal ile “Dr. Servet Ünsal Tıp Merkezi”ni kurdum. Halen Ankara Tabip Odası, Yenimahalleliler Birliği, Divriği Kültür Derneği, Arguvan Kültür Derneği, Çağdaş Malatyalılar Derneği ve OSİAD aktif üyesiyim. Çeşitli dergi ve yayın organlarında mesleki, bilimsel ve siyasi yazılarım vardır. Halk müziği ve edebiyata özel ilgim var ve uzun yıllardır bağlama çalarım. TRT Repertuarlarında derlemelerim bulunmaktadır. Radyo Mozaik ve TV’de gönüllü yöneticilik yaptım. Ekin Su Radyo’yu kurdum. 27. Dönem CHP Ankara Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesiyim.
-Osman BULDAN; Malum Covid 19 salgını yani pandemi tüm dünyayı sardı. Pandemi ile mücadelede neler doğru yapılamadı sizce? Lebalep toplantılar nasıl etkiledi bu salgını?
-Dr.Servet ÜNSAL; Koronavirüs salgını, yaklaşık 1.5 yıldır dünya genelinde ve Türkiye’de hayatın tüm alanlarını etkisi altına aldı.Türkiye olarak bu sınavı geçemedik.Saray hükümeti, pandemiyi bile siyasi çıkarlarına alet ederek, halk sağlığını tehlikeye attı. Ben henüz koronavirüs Türkiye’ye uğramadan önce, 2020 yılının başında bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinde uyarılar yapmıştım. Henüz Türkiye’ye virüs gelmeden tedbirler alınması ve hazırlık yapılması için yaptığımız konuşmalar hiçbir şekilde dinlenmedi. Daha sonradan virüs, ülkemizde yayılmaya başlayıp, hayatı etkileyince iktidar, bazı kısıtlamalar uyguladı.Ancak bunlar ne yazık ki bilimsel ve akılcı bir temelde olmadı.Kapanma kararları alındı.Ancak bunlar da yeterli olmadı.23 milyon çalışanın sadece 4 buçuk milyonu kapanmaya tabii oldu.Bu şekilde bir kapanma olmaz. Özellikle şunu unutmamak lazım, ülke genelinde vaka ve vefat sayıları düşerken, saray hükümeti yani akp genel başkanı kendi siyasi geleceği için insan hayatını hiçe sayarak hiçbir kuralı dikkate almadı ve inatla parti kongrelerini düzenledi. Lebaleb kongreleriyle il il, bölge bölge gezerek vaka sayılarını patlattılar. Bu dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyecek bir rezalettir.Ülkeyi yönetenler, ülkede virüsün yayılmasının aktörü oldu.Özetle; Türkiye’de salgının yayılmasında akp’nin lebaleb kongreleri doğrudan etkili oldu.
-Osman BULDAN;Sağlık Bakanlığının verileri kamuoyunda tartışılır halde. Siz neler düşünüyorsunuz? Veriler gerçekleri içeriyor muydu?
-Dr.Servet ÜNSAL; Sağlık Bakanlığı, ilk günden beri çok büyük sorumluluk altında. Bizde ülkenin başında duranlar halka karşı bir sorumluluk hissetmedikleri için yalan deryasında gezdiler. Aylar boyunca vefat sayılarıyla oynadılar. 2020 Aralık ayında Meclis’te Sağlık Bakanlığına sordum.Bir günde 1 milyon 200 bin vaka artışı eklendi turkuaz tabloya.Cevap veremediler. Özetle; ilk günden bu yana veriler gerçekleri yansıtmıyor.Test sayılarını düşürerek,vaka sayılarını düşürdüler.Dünyada bunu yapan tek örnek biziz, ne yazık ki.Her şey normal gibi davrandılar.
-Osman BULDAN; Halk arasında aşılara karşı bir çekince var mı? Aşı takviminde Türkiye niye bu kadar ağır kaldı sizce? Biontech mi Sinovac mı deseler tercihiniz ne olur?
-Dr.Servet ÜNSAL; Virüsten korunmanın en kesin yolu, aşıdır. Bunu her fırsatta söyledik.Ancak halkımız arasında dolaşan ve bilimsel temeli olmayan bazı yaklaşımlar nedeniyle aşı karşıtlığı ile uğraşmak zorunda kaldık ama aşı konusunda yaşadığımız en büyük sorun; iktidarın yeterli aşı seviyesini yakalayamamasıydı.Son günlerde yapılan anlaşmalarla artık eskisine göre çok daha iyi bir aşılama oranına yaklaştık.Ama unutulmaması gereken eksiklikler ve hatalar var.14 ocak’ta başlayan aşılamanın üzerinden yaklaşık 6 ay geçti.Aradan geçen bu zamanda saray hükümeti’nin yönetemez tavrı nedeniyle binlerce vatandaşımız hastalandı ve hayatını kaybetti. Koronavirüse karşı en büyük silahımız; aşıdır. Hiçbirimizin aşı karşıtlığı ya da aşı seçme gibi bir lüksü yok. Hangi aşıya ulaşabiliyorsak, hemen o aşıyı yaptırmalıyız. Sinovac, Biontech ya da başka bir aşı farketmez. Aşıların etkililik oranları değişebilir ama bilimsel olarak baktığımızda bu oranlar, hastalıkla mücadele etme noktasında yeterlidir.
-Osman BULDAN; Dünya Sağlık Örgütü pandemiyle mücadelede yeterli eylemlerde bulunabildi mi? Önlem almada ve etkin bir rol oynamada karne notu ne olur?
-Dr.Servet ÜNSAL; Dünya genelinde, özellikle salgının başlarında gerekli tedbirler konusunda eksik kalındı. Dünya Sağlık Örgütü, kötü bir sınav verdi ve genel olarak olası bir pandemi durumunda hazırlıksız olduğumuzu gördük.Bundan sonraki süreçte tüm ihtimalleri hesaplayarak daha profesyonel ve bilimsel şekilde yaklaşılması gerekiyor.Türkiye’deki salgın yönetimine baktığımızda ise; çok daha büyük bir eksiklik görüyoruz.Hem tedbirler konusunda, hem korunma konusunda, hem aşı konusunda, hem de süreç yönetimi konusunda siyasi iktidar, sınıfta kaldı.
-Osman BULDAN;Bir anınız desem ne gelir aklınıza?
-Dr.Servet ÜNSAL; Evet bir anım var.Yıl 1996’larda adliyenin doktoruyum ( kadro ceza tevkif evlerindeydi. ) Bakan değişimi oldu ve Mehmet Ağar, bakan oldu. Kısa bir süre sonra benim Afyon Sandıklı Cezaevine tayinimi çıkardı. Eşim ve iki oğlum odtü koleji öğrencisiydi. Nasıl bırakıpta gideyim? Afyon’a bu nedenden dolayı gidemezdim. Aklıma idare mahkemesine başvurmak geldi.Yargı güya güvenilir. Bir eczacı ablamın yakını idare mahkemesi başkanı imiş. Kocası da HSYK üyesi imiş.Neyse, hakimin yanına gittik, olayı anlattım. Hayretle dinledi, böyle haksızlık olmaz dedi ve başvuru dilekçemi kendisi yazdı ve başvurduk. Yani davamızı açtık. Tesadüf bu ya, dava tevzi yapıldı ve dava görüştüğüm hakimin mahkemesine düşmez mi ? Ben tabii Ankara’da kalıyorum bu durumda diye bekliyorum. Bir süre sonra bu mahkemeden ne karar çıktı biliyor musunuz? Davam reddedildi. Yani; tayinimi durduramadım ve bir müddet raporla idare ettim, sonra da istifa ettim. Bu olayları hiç unutamam.Beni derinden sarsmıştır.
-Osman BULDAN; Evet Sevgili Okurlar, bir söyleşinin daha sonuna geldik. Sayın Dr.Servet ÜNSAL’a teşekkür ediyorum. Pandemi herkesi etkiledi. Umarım tez zamanda bundan tüm dünya kurtulur. Pandemide kaybettiklerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Daha sağlıklı günlerde söyleşilerde buluşmak üzere hoşçakalın.Sağlıkla kalın.
-Dr.Servet ÜNSAL; Bende bu söyleşi nedeniyle teşekkür ederim. Buldan’da Yaşam Gazetesi okurlarına sağlıklı günler diliyorum, aşılarını ihmal etmesinler. Ankara’dan Meclis’ten selamlarımı gönderiyorum.
Sayın Osman Bey, değerli bir hekimin önerileri ve tecrübelerini bize aktardığınız, bilgilenmemizi vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
Sayın vekilimi kutluyorum kendisini tanımış olmak çok değerli ve kıymetlidir bu gün TBMM de başarıyla görev yapıyor olması emeği ve mücadelesinin sonucudur başarılar dilerim.Sadık Çelik
Tebrik ederim. Ancak geç kalmış bir röportaj bence. Keşke görüntüle bugünlerde yapılmış yayımlanmış olsaydı halk için çok yararlı olurdu. Selamlarımla. Nihat AYTÜRK
Güzel bir röportaj, fakat en ilginç olanı, Afyonkarahisar 'a tayin olması ( Sürgüne), Hakim kendi eliyle dilekçe yazıyor ve ne ilginçtir ki onun mahkemesine çıkıyor, sonuç olumsuz çok komik bir olay. Teşekkürler Sn. Avukatım Osman bey kardeşim. Slm.
Gayet güzel bir bilgilendirme. Teşekkürler