Sağırların Osman, canı sıkkın girdi geldi Moramıdın Kahveye. Eli yüzü sirke satıp duruydu.
-Ne oldu iyena, Hacı Veli dayının iç donu gibe gararıp durusun, diye dalga geçti Mülayimlerin Hilmi.
- Neede göödünü len Hacı Veli dayının iç donunu, ya gahbecik ya, hemen çıkaddırıyon valla, diye seslendi buna Hamamcıların Kemal.
Mülayimlerin Hilmi mugallip adamdı. Ama Sağırların Osman’ın yüzü hala daha gülmedi..
-Akıdeş, dalga geçmenin zamanı değil, hurda bi çay işcen, eve gitcen, sabah olalı köpeğim çıkmış zaten, can burnumda, bide sizlen uğraşmıyem, diye tersledi bunlara.
Kahveci Halilibram, ocaktan çay getirdi, koydu Sağırların Osman’ın önüne. Sordu buna,
-Ne oldu Osman abe, boş vee bunlara, canın ne sıkkın senin deyve bakam.
-Akıdeş benim anam vaa ya benim anam. İki durup, bi durup, habaa gönderiyor. “Osman gelsin beni doktora götürsün”deye. Üle akıdeş Buldan’ın doktorlarını beğenmeyo, ta Denizli’ye, Aydın’a getirip götürüyom. Özel taksi dutuyom, ordaki doktorla da “ Yenge senin bişeyciğin yok, yaşlılıktan” deye iki ilaç yazıyoola. Hadi iki gün soona gine habaa gönderiyoo, gonşulaalan. “Osman bene doktora götürsün, ben bek hasdayın” deye.
Kafayı gaçırıveecen akıdeş. Ne garıymış bu. Biz girdik atmışına. Bizle bilen gocadık. Doktora gidince gençleşiveecen sanıyo. Emme çene sağlam. Accık iyi oluveriyo, gezmelere gidi gidiveriyo, günde üç kapı yapıyo. Altı yok babıç gibe geziyo, diye derdini anlatıverdi Sağırların Osman.
- Ne etcen iyena, benim anam da böyleydi. Irahmetliğe gezdirmediğim doktor galmazdı emme bizim oğlan İzmir’den geldi miydi ona beni şikâyet ederdi. Beni bi doktora alıg gitmeyo deye. Onda bizim oğlan aslı vaa sanırdı bene gızaadı bi anana bakmıyon deye. Ne etcen atsan atılmaz, satsan satılmaz.
- Tamam akıdeş de insanın gücüne gidiyo valla öyle deme. İşi gücü bırakıyon, taksi parası dünya para dutuyo. Doktoru ayrı, innesi ilacı ayrı. Bene de yazık demi canım. İnsan bi meram anna yahu. Geçen gün belim gıçım ağrıyıpba dedi. Bi gadıncık vaamış, gırık çıkık bakan. Aldım gittim buna. Gadıncık epey bakıvedi. Ovuladı, masaj yapbeedi. “Yenge yataktan hiç çıkmadan iki gün yat” dedi buna. Bu ıkıldadı, “Zaten doğrulemebbarım, yatam gari” dedi, girdi yatağın içine. “Tamam gari bu yattığı yeeden epey kalkımaz galan” dedim.
İkindin masus evine gittim bakmaya. Kapıyı açdım, girdim içeri, anam yok. “Ana ana” deye seslendim, ses yok. Epey aradım mahallede buna. Kapının önüne oturdum epey bekledim. Bi bakdıydım, ırlana ırlana geggeli gonşulaalan bir.”Neeedesin sen dediydim” buna, “Bizim gonşunun gayınnasının kırk ikincisi vaamış Gölbaşında, hinci gitmisen ayıp olcek, galdıkca galıg gidiyo, mehel deye oraya gittiydim”debba. Tepem atıveedi emme garıların yanında bişey deyemedim gari,nişliyen ne eden şaşırdım gari akıdeş.