Merhum değerli büyüğümüz, Sayın Turgut Erensoy abimizin yıldönümü anısına.
Kendisini tanımaktan son derece onur duyduğum saygıdeğer bir insandı. Çocukluğumdan tanırdım ama kaza sonrasına kadar bir samimiyetim, merhabam olmadı. Ama tanıdıktan sonra onu kendimde çok büyük eksiklik hissettim. Köklü, kültürlü, engin Buldan bilgisi olan bir insandı. Buldan çarşısının en eski esnaflarından birisiydi. Okumayı severdi. Her gün gazetesini alır ihmal etmezdi. Yazdığım yazıları ve şiirlerimi ona okutur, Buldan’la ilgili eski bilgileri alır sohbetler yapardık. 50-60 sene öncesinde şiirler yazmış bana gösterir okurduk.
1940 yıllarının başlarında babası bir dönem Belediye Başkanlığı yapmıştır. Doktor Abisi Cezmi ve küçük kardeşi üniversite tahsilli Tevfik abi vardır. Kendisi galiba şu anda Aydın’da ikamet ediyor. Birde merhum ablası vardı. Yazmış olduğu bir şiirini sizlerle paylaşmak istedim.
Yazan -Turgut Erensoy.
KAYBOLAN GENÇLİK
Bir gün çok uzaklarda, sandığın bir gün
Yüzler buruşmuş olacak, gözler fersiz
Saçlar pamuk gibi, seyredecek zevksiz
Belin bükülecek, ayaklar takatsiz
Acımasız o yıllar nasıl geçti diyeceksin
Belki aynalara bakmayacak, vefasız bunlar diyeceksin
Herkes seni hor görecek, sevilmeyip üzüleceksin
Keşke gençliğimin kıymetini, bilseydim diyeceksin
Ama ne pişmanlık fayda edecek, ne de uçup gidecek zamanı
Geri gelecek.
Az önceki yorumuma şunu da eklemek istiyorum: Buldan’da esnafa saygıyı her an hissederdik. Babam da o zamanlar yeni açılan bazı marketlerden alışveriş yapmaz, çeşit az olmasına ve az alışveriş olmasından dolayı, kimi ürünlerin tarihi geçmiş olmasına rağmen evimizin tüm alışverişini Turgut Amcam’dan yapardı, sorunca da öyle gerikiyor der taviz vermezdi bu özelliğinden. Ne güzel günlermiş, insanların birbirine saygı duyduğu, birbirini düşündüğü, şahane günler...
Turgut Amcam, aynen anlattığınız gibi tam bir Buldan Beyefendisi, kibar,kültürlü bir insandı. Babacığım Hasan Damgacı’nın da en akın arkadaşı idi. Babam her çarşıya inişinde en az yarım saatini onunla geçirir, birlikte sohbetten çok hoşlanırlardı. Babamın vefatı kendisini üzmüş, sonrasında ise Buldan’a her gidişimde babamın yokluğunu ona aratmamak için yanına uğruyor, ben de onunla sohbet ediyor, birbirimize küçük hediyeler veriyorduk. Ölmeden önceki son yaz ise yaşlı annemle ilgilenmem ve de yoğunluk nedeniyle yanına uğrayamadım. Oysa ki o yaz beni sormuş ve yolumu gözlemiş, yaz sonunda da kendisini kaybettik. Beni sorduğunu kızı söyledi.”Niye gelmedi acaba? İşi mi vardı” demiş. İnanın o kadar üzüldüm ki, kendisini son kez de olsa göremediğim için. Lütfen sevdiklerinizi ihmal etmeyin, hal hatır sorun. Babam ve Turgut Amcam, mekanınız cennet olsun, ışıklarda uyuyun ikiniz de, melekler yoldaşınız olsun inşallah