Değerli Hemşerilerim,
Bu yazımda sizlere 2012 yılında yasalaşarak yürürlüğe giren arabuluculuk müessesi hakkında bilgiler vermeye çalışacağım. Arabuluculuk, günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini ve aralarında iletişim sürecinin kurulmasını sağlamaya çağlayan tarafsız üçüncü kişidir. Arabulucu, bu süreçte karar veren kişi değildir. Hatta taraflara herhangi bir çözüm de önermez. Taraflar uyuşmazlığı kendileri uzlaşarak çözerler. Arabulucu, tarafların aralarındaki asıl uyuşmazlığı ve menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve çözüm bulmalarını sağlamaya çalışır. Burada taraflar kendi çözümlerini kendileri üretirler ve bunu yaparken birbirlerini anlamaya çalışırlar. Karşı tarafla aranızda uyuşmazlık çıktıktan ve fakat mahkeme veya tahkime başvurmadan önce arabulucuya gidebileceğiniz gibi mahkemeye dava açtıktan sonra da arabulucuya gidebilirsiniz. Taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen serbesttir. Kendi isteğiniz ile başlattığınız bu süreci yine kendi isteğinizle sona erdirip mahkemeye başvurabilirsiniz. Arabuluculuk ancak tarafların serbest iradeleriyle karar verebilecekleri konularda mümkündür. Daha açık bir ifadeyle; kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda taraflar arabulucuya gidebilirler. Tarafların sözleşme konusu yapamayacakları konularda örneğin ceza davalarında, nüfus kaydına ilişkin davalarda veya çocukların velayetine ilişkin davalarda arabuluculuk mümkün değildir.
ARABULUCULUK YOLUYLA ANLAŞMANIN AVANTAJLARI NELERDİR?
Dava boyunca yapmak zorunda kalacağınız tüm masraflardan (posta gideri, bilirkişi, keşif vb. masraflar, yol giderleriniz gibi) ve yargılama nedeniyle diğer işlerinizden kısıtlayıp, adliyeye ayırmak zorunda kalacağınız zamandan tasarruf etmiş olursunuz.
Mahkemeye göre daha kısa sürer.
Sonuç, tarafların kontrolündedir.
Geleceğe bakılır, mevcut hukuki durumun değil, menfaatin korunması esastır.
Güvenirlik ve gizlilik önemlidir; taraflar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabilirler.
Psikolojik ve sosyolojik riski azdır; daha az yeni sorun doğurur.
Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir.
Anlaşmayla çözülür; iki tarafta kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder.
Çatışmayı, ihtiyaç, amaç veya fikir ayrılıklarından doğan bir rekabet olarak tanımlayabiliriz. Birlikte toplum halinde yaşayan, çalışan kişiler arasında çatışma olması sadece kaçınılmaz değil, çok da olağandır. Herhangi bir anlaşmazlık durumunda çelişen çıkarlar kadar ortak noktalar da mutlaka vardır. Ortak çıkarlara odaklanmak ve bunları ortaya çıkararak uzlaşmak çeşitli çözüm önerilerini konuşup tartışmak ve bu önerilerden birinde anlamak değil midir?
Aslında günlük yaşamın bir parçasıdır uzlaşma. Evlilik de bir uzlaşıdır.
İkili ilişkiler de uzlaşı gerektirir. Arkadaşlık da. Günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında da uzlaşı gelmektedir.
İşte arabuluculuk da günlük yaşamımızın bir parçası olan uzlaşmanın hukuki sorunlarda uygulanmasını sağlamaktadır.
Bu vesile ile mübarek Kurban Bayramınızı en kalbi duygularla tebrik ediyor, uyuşmazlıkların dostane yöntemlerle çözüldüğü, birlik beraberlik içerisinde geçireceğimiz nice bayramlar diliyorum.