Buldan’ın Çaybaşı mahallesinin, eskiden kaybettiğimiz sohbetlerimizi süsleyen Abbas çeşmesi meydanında bulunan baba evinde dünyaya geldi. Baba adı Süleyman, anne adı Ayşe’dir. Süleyman amca Yunan işgalinde, Turfanyüzü’nde, Buldanlı gençlere gizlice askeri eğitim yaptırırdı.Çok titiz ve sinirliydi. O zamanlar insanlar yaşadığı semtlerin ismiyle de çağrılırdı.Torunları Ayşe nineyi, Abbas nine diye anarlardı. Süleyman amcanın 3 evladı vardır. 2 kız 2 erkek evlattır. Ayşe Değirmenci, Ümmü Damgacı, İbrahim Çelikkıran, Ali Çelikkıran. Ali amca okuma yazmayı askerde öğrendi. Baba evinde dokumacılık, el tezgahı işlenirdi. Yeni yetişen kız ve erkek çocuklar biraz kendilerine gelince el tezgahını öğrenir, el tezgahı işleme başlarlardı. Eskiden dokumacılık olan her evin çocukları mutlaka el tezgahını öğrenirdi. El tezgahını öğrenen Ali amca mendil, yarım kropon dokurdu. Çok iyi el tezgahı ustasıydı. Çok iyi el tezgahı düzeni yapardı. Ali amca, 15-16 yaşlarında babasını kaybeder; el tezgahı çukurundan askere gider. Askerliğini, Giresun Alucra kasabasında, jandarma yüzbaşının postacısı olarak yapar. Askerlik dönüşü el tezgahına girerek dokumacılığa devam eder. Naciye yengeyle evlenen Ali amca baba evinden, satın aldığı, arkadaşı Abdullah çavuşun babası eskici(ayakkabı tamircisi) amcanın evine taşınır. Ev alışı da enteresandı. Abdullah çavuş, bin liraya sattığı evi babasından habersiz satar eve varır, Faik amcaya “baba ben evi sattım hemen evi boşalt” der. Ali amcanın 2 erkek 1 kız evladı olur. Motorlu tezgahlar çıkınca, el tezgahından motorlu tezgaha geçen Ali amca Yakup Türkmenoğlu’nun 2 yuvalı Bursa tezgahını satın alarak, tezgahlarını satın aldığı eve kurar. Hosgör(fili fili) has ipek ve bükülü iplikle yapılır renk renk boyanır.Gömleklik olarak satılırdı.Renkli kropon dokur,sofralık,tülbent de işlerdi, malları yok satardı ve aranırdı.Bir sene süren Kadir’in kahvesinde işletmecilik yapmıştır. Ocakçısı da bacaksız Güneyli Hüseyin’di. 1964 yılında dokumacı işçisi olarak Almanya’ya ya gider. 1966 yılında Almanya’da ki krizden temelli Türkiye’ye dönüş yapar.Buldan’da bu sefer havluculuğa başlar.Çok iyi Demokrat Partiliydi. Gözünü budaktan çekinmezdi. Çok cesur korku bilmezdi. Partisi için her şeyi göze alırdı. Ali amca çok büyük muhabbetçilerdendi. Arkadaş gruplarında, Abdullah çavuş, Gök Yusuf, Allerin Ali amca, Sakar Osman Ülfeli Halla, Yavaş Hafız, Yavaş Feyzi, Etem Pişkin, Çopur Yaşar, Mehmet Türe, Süleyman Gülşen, Halil Kayalı, Moramıt Remzi gibi çok kalabalık grup olarak düğünlere giderler.Kahvelerde muhabbet ederlerdi.Grubun ismine ocak batıran grubu derlerdi. Gittikleri davetlerde çok yedikleri için böle demişlerdir. Ali amca bir gün bir düğüne gider. Düğünde çok iyi meze ve yemekler hazırlanmıştır. Rahmetli Çolak Ali amca da düğüne davetlidir. Karnı da çok açtır. İyi de mezelerle bir kafamızı bulalım der. Ali amca masada hep beraber içeceklerdir. Ali amca Çolak Ali’ye dayım meze kullanmaz yumruk mezesiyle içer der. Çolak Ali’de efeliğine leke sürdürmemek için aç karnına boş boş içki içmek zorunda kalır. Ali amca, arkadaşı Süleyman Gülşen’in oraya gittiklerinde, Gülşen’in annesi bunlara harçlık için altın verirmiş. Genellikle Moramıtların kahvesine otururlardı. Kahvenin bitişiği de oteldi. Buldan’a gelen tiyatrocular bu evde yatarlardı. Emniyet müdürlüğü olmasında ve Halk Bankası’nın gelmesinde emeği geçmiştir. Ali amca bir ara İstanbul’a da gider, çok kalmaz tekrar geri döner. Düğünlerde çok iyi zeybek oynarlardı. Ali amca bir gün İzmir’den gelirken yolda bir lokantada yemek yerler. Yemeği çok iştahlı banıçla banarak kapış kapış yerler. Karşı masada bulunan bir subay eşinin bunların yemek yemesi çok hoşuna gider yemek paralarını öder.Hayatı boyunca iştahsızlıktan yemek yemeyen subay eşi yemeği banarak yemeğe başlar ve hastalığını yener. Sonra Ali amcaya mektupla teşekkür ederler. Güveç ve kızartma çok sevdiği yemeklerdendi. Takım elbise giyer kravat takmazdı. Hasta olduğu zaman o kadar seveni ve ziyaretçisi oldu ki gelenin gidenin hesabı yoktu. Sevenlerine Mayısın 6 sın da veda etti.Gözlerini hayata yumdu. Buldan’da Yaşam gazetesi olarak rahmetle anarken mekanı cennet olsun diyoruz.
KÖŞE YAZILARI
27 Haziran 2011 - 17:31
ALİ ÇELİKKIRAN (DEVRİŞ AHMET ALİ) (1923-1983)
Gazetemizin sevgili okuyucuları, hemşerilerim; bu ay gazetemizin yeni sayısında, sizlerle çok sevdiğim saydığım büyük muhabbetçi Ali amcamızın hayatını siz okuyucularımla paylaşmak istedim.
KÖŞE YAZILARI
27 Haziran 2011 - 17:31