DEVRENT DERESİ
1932 / 1933 kışında, bir gece Derbent Boğazı’ndan geçerek Sarıgöl tarafına gitmek isteyen, yedi deveden oluşan bir yük katarının başındaki Gölemezli Köyü’nden Musa ile Velinin kar fırtınasında hayatlarını kaybetmelerini konu edinmiştir. Geceyi Tosunlar Köyü’nde geçirmeleri için yapılan tavsiyeleri dinlemeyen bu iki devecinin Derbent Boğazı’ndaki kar fırtınasında ( tufanda) ölmüş olduğunu, aynı yoldan atı ile geçmekte olan Kulalı ayakkabı taciri Halil İbrahim görür ve Derbent Köyü’ne dönerek olayı köylülere anlatır. Köylüler boğaza giderek cesetleri bulurlar. Develerden birinin bir ayağı kırılmış, diğer develere bir şey olmamıştır. Cesetler ve develer Gölemezli’ye yollanır. Bir başka rivayette ölen devecilerin üç kişi oldukları, üçüncü kişinin adının Süleyman olduğu ve deve katarının Sarıgöl yönünden geldiği, Derbent Boğazı’ndaki tehlike uyarısını yapanların Baharlar Köyü’nden oldukları söylenmektedir.
TRT Müzik Dairesi, Türk Halk Müziği repertuar sıra no 10 da kayıtlı 1970 yılında derlenen türkü sözleri:
Devrent Deresini duman bürüdü of, of
Yedi deveyilen Musam yürüdü.
Musamın ciğeri mosmor oldu çürüdü of,of
Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Tülü mayaları Dudu, bağlasın.
Devrent Deresi’ nde çıvgınlar esti of, of
Elimi kolumu poyrazlar kesti.
Feleğin bizlere bölye mi kastı of, of
Devrent dereleri dar geldi bana
Vadesiz ölümler zor geldi bana.
Devrent deresinde bir sürü kartal of, of
Kartalın kanadı yerleri tartar.
Kula ‘ nın yolcusu gel beni kurtar of, of
Yıkıldı develerim kaldıramadım.
Tutuldu dillerim ağlayamadım.
Devrent deresi’ nde bir bölük koyun of, of
Veli’ nin pusadın hamamda soyun.
Kara haberimi yolcuya sorun of, of
Devrent dereleri dar geldi bana,
Vadesiz ölümler zor geldi bana.
Sözlük:
Deveyilen: Deve ile, Tülü : Erkek deve, Maya : Dişi deve, Dudu : Kadın ismi, Pusat : Elbise, Çıvgın:Tipi
KAYNAKÇA: O. Zeki AVRALIOĞLU, Ankara 2013, Buldan ve Yöresinin Tarihçesi Kitabı