Özü sözü bir, yiğit,mert bir kadındı.Doğruluktan ayrılmaz; düşündüğünü açıkça söylemekten çekinmezdi.Herkesin saygısını kazanmıştı.Çok güçlü bir kişiliğe sahipti.İnce uzun uzun vücut yapısının yanında heybetli bir duruşu ve görünüşü vardı.Kızdığı zaman dünyayı gözü görmez ama öfkesi çabuk geçerdi.Kuşağının arasında taşıdığı toplu tabancayı çektiğinde bir orduya karşı gelirdi.Çok zeki biri olduğundan ve adliye personeliyle , hakim ve savcılarla yakınlık kurmayı başardığından başından geçen onca maceraya rağmen bir gün bile cezaevine girmemiştir.Büyük Hakim kendisine tabancalı teyze diye takılırdı.
Zamanın geleneklerine göre Kurban Bayramında Seyrekler hayatta olan en yaşlı kim varsa Bayram namazı ve kabristan ziyaretinin ardından onun evinde toplanır; yer içer bayramlaşırlardı.Bir Kurban Bayramında babaları Saliha Kadın ve kardeşi Çakır Ali’ye :”Siz evde kalıp kurbanı kesin geldiğimizde hazır olsun”, der.
Yeni yetme iki kardeş kurbanı keserler.Beklemeye başlarlar.Gelen giden yoktur.Acıkırlar.Ucundan kıyısından yemeye başlarlar.Şurası burası derken kurbanın neredeyse hepsini siler süpürürler.KELLESİYLE KARINI KALMIŞTIR.Babaları eve döndüğünde hayret eder.İnanmak istemez.
-Hadi sizden gözüm korktu, der.
Günlerden bir gün Çakır Ali’yi birkaç delikanlı ablukaya alır.Çakır Ali “gök sarhoş”tur.Kendini savunacak durumda değildir.Aksi halde Çakır Ali de üç beş kişiyle baş edebilecek çaptadır.Nasılsa kuşun kanadından haber alan Saliha Kadın saplığı çektiği gibi kardeşini kurtarmaya koşar.Dört beş delikanlıyı önüne katıp kovalar.
Bu olay duyulduktan sonra Saliha Kadın’ın adı dillerde dolaşır.Ünü dört bir yana yayılır.Herkes ondan çekinir.Korkuyla karışık bir saygı duyarlar.
İlerleyen yaşlarında da vukuatı az değıldir.Bir seferinde oğluna kız kaçırıverir. Bağ evlerinde saklar.Zaptiyeler bütün uğraşlarına karşın bir türlü ele geçiremezler.Sonunda olay tatlıya bağlanır.
Yaşarken efsane olan Saliha Kadın delikanlı yaşamış delikanlı ölmüştür.Ruhun şad olsun Seyreklerin efsane kızı.