Cumhuriyet döneminde Diyanet işlerini başkanlığına bağlı kuran kursları, İmam Hatip Okulları, bir İlahiyat Fakültesi, İslam Enstitüleri açıldı. Böylece devletimizce resmen din eğitimi başlatılmış oldu. Bu okullar mezun verdikçe tayinler yapılmaya başlandı. Milletimiz bu okullara öyle bir ilgi gösterdi ki her vilayet birbiriyle yarışa girdi. Önce İller sonra ilçeler bu okullara sahip oldular. Çok yakın bir tarihte okul olmayan yerlerde bu arada ilçemizde de İmam Hatip Lisesi de açıldı ve eğitime devam etmektedir. Daha evvelki yıllarda Kaymakam İsmail Korkmaz ve din görevlileri olarak bir okul binası yapalım ve sonra bakanlıktan kadro isteriz. Böylece Buldan’ımızı da böyle bir okulu kazandırırız dedik. Ve çalışmaya başladık. Sistemli bir çalışma yaparak kısa zamanda binayı bitirdik. Bu ilim yuvalarında okumuş ve 25 sene hizmet yapmış bir insan olarak bazı görüşlere sahip oldum. Bu yazımda o birikimlerimi Buldan da oturan veya oturmayan hemşerilerime gazetemiz vasıtasıyla duyurmak istedim.
GÖRÜŞLERİM
1- Bu okul talebeleri şu gün için üniversitenin her bölümüne girebiliyor.
2- İmam Hatip Lisesini girecek bir evladımız önce Diyanet İşlerine başkanlığına bağlı Kuran kursunda okumalı, mümkünse hafız olmalı veya büyük miktarda ezber yapmalı.
3- Bu eğitimi aldıktan sonra İmam Hatip Lisesine gitmeli.
4- Bilindiği üzere 4 ay tatil süresi var. Okul idaresi, Müftülük iş birliği yaparak bu süre içerisinde çocukları başta Arapça, tefsir. Hadis olmak üzere dini ilimler alanında özel eğitim almalarını sağlamalıdırlar. Böyle bir bilgi birikiminden sonra çocuklarımız görev aldıklarında çok başarılı olacak-lardır. Örneğin İmam Hatip olan bir çocuğumuz güzel bir kuran okuduğu için arkasında namaz kılan kişi büyük bir haz duyacak, huşu ile namaz kılacak ve etkilenecektir. Bir aşır okuduğunda dinleyen kişi aynı hali yaşayacaktır.
5- Öte yandan bilgi birikimine sahip olduğu için özel konuşmalarda minber ve vaaz kürsüsünde konuşma yaptığında vatandaş dikkatle dinleyecek o konuşmadan çok şey öğrenecektir. Dergilerde makaleler yazacak, ilmi kitaplar yazarak neşredecek böylece dinimizin öğretilmesine katkıda bulunacaktır. Böylece vatandaş da o alanda bilgi sahibi olacaktır.
6- Bu evlatlarımız ezan vakti geldiğinde makam ve usulüne uygun olarak ezan okuduk-ların da Müslümanların camiye gelmelerine sebep olacaktır. Burada bir örnek vermek isterim. Şu gün için Ankara Kocatepe camiinde İmam Hatip olarak görev yapan İsmail Coşar kardeşimiz daha evvelki yıllarda Ankara Hacı Bayram Camiinde müezzin olarak görev yapıyordu. O tarihlerde Orta Doğu Teknik Üniversitesinde görev yapan bir gayri Müslim Profesör İsmail Coşarın okuduğu ezandan etkilenerek Müslüman oluyor. Bu olay T.R.T nin 1 kanalında gündeme getirildi. Bende evimde televizyonun başında oturdum. Konuşmaları dinledim ve çok etkilendim. Olayı hala hafızamda tutuyorum. Buldanımızdanda Nice İsmail Coşarların yetişmesine sebep olması için bu olayı yazıyorum.
7- Kanunlara uygun olarak mutlaka bir dernek kurulmalı. O dernek de bu çalışmaların maddi yönünü karşılamalıdır.
Aziz hemşerilerim yazımı tekrar, tekrar okuyun. İleri sürdüğüm fikir ve görüşlerim üzerinde durun ve değerlendirin. Varacağınız sonuç müspet olacaktır. O nedenle hemen harekete geçmenizi saygıyla istirham ediyorum. 05 -07 -2014
EMEKLİ DİN GÖREVLİSİ
SALİH GEYİK
yurt olarak aranıyorsa hazır binamız var. çelebi kuan kursu boş ve atıl durumda atıl olmasının sebebi binayı atıl durumda bırakmak isteyenlerin olmasıdır nedeni işte binayı süleymancılardan aldılar çürümeye terkettiler gaye amaç budur. bir toplantıda müftü efendi bu bina lanetli diyebiliyorsa önce BULDAN LININ UYANMASI LAZIM (nurhayat GÜLLÜ)hoca hanım varken kışın sabah bir gurup öğleden sonra 2.gurup bayan kardeşlerimiz annelerimiz okuyordu yazın okul talebeleri 60-70 kız çocuğu okuyordu. ozaman bina lanetli değildide şimdimi lanetli oldu acaba diyorum bu sizlerden bulaşmış olmasın? BUYRUN BEYLER BİNAYSA BİNA resmi devlet yani diyanet işlerine bağlı olmak şartıyla bina emrinize amade TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMAK SİZE KALIYOR!
Salih Bey konumun dini vecibelerimizle ilgisi olduğunu düşünerek size Buldan şehitleri hakkında bilgi sunmak istiyorum.Benim de büyük dedemin aralarında olduğu 13 kişi Kurtuluş Savaşında Yunanlılar tarafından şehit edilmiştir.Eski mezarlığa defnedilen şehitlerimiz yeni mezarlık yapıldığında yerleri maalesef kaybolmuştur.Ben bu işin suçlusu aranması merakında değilim biz bu saatten sonra neyi nasıl düzeltebiliriz konuşup paylaşmak istiyorum.Bence ilk önce şehitlerimizin olduğu bölgede bize küçük de olsa bir yazıt ya da anıt gerekiyor.Bu bize Buldanlı olarak şehitlerimizi hatırlatmayı sağlayacak en azından bir Fatiha okunmasını nasip edecektir. Konuya sizin de değerli fikir ve katkılarınızı bekliyorum.