- Bek ölen oldu galan bu hoyun, diye girdi söze Hebillerin Durmuş. Kısa bir süre önce babası vefat etmiş, Moramıdın Kahveye yeni yeni gelmeye başlamıştı. “Bubam ayağını sürüdü gitti yalım, tabıtı bek sallandıydı zaten. Aakasından epey ölen oldu galan” diye sürdürdü konuşmasını.
- Öyle oldu hey akıdeş, diye yanıtladı karşısında oturan Ekdilerin Cevat. “ Eee ne yapcen sırası gelen gidiyo, Allah gabir ıratlığı veesin hepiciğine” dedi kafasını sallayarak.
Muhabbet ölüm, cenazeyle çıkacaktı artık. Hebillerin Durmuş ileride oturan Curnallerin Hilmi’ye seslendi. “Sen huraya gelsene, accık insan içine garış demeyommu ben sene”
- Bene bak, bene irezil edip durma benim anam yok bubam yok, diyerek sandalyesini sürüdü geldi Curnallerin Hilmi. Selamını verdi. Aldılar selamını hemen cevapladı Hebillerin Durmuş “Ya gahbecik ya, yetmişine basdın hala anan baban sağ mı olceydi üle. Senin yaşıtların mı galdı bazaa yerinde” dedi gülerek.
- Ne va ya, biz daha dünkü çocuğuz, sen kendine bak bi yon, gözün toprağa bakıbba, senin nişanın dakılmış, dedi Curnallerin Hilmi.
Ekdilerin Cevat, habire başını sallıyordu. Rahatsızdı biraz ama muhabbeti tam çıkartırdı. Girdi söze.
- Üle akıdeş, evelden ne zordu cenaze kaldırmak. Afyonlu hamballara haber verirsin. Çarşı Camisinden teneşirlen, tabutu alırla gelirle. Ondan kellim tekrar yerine götürüle gidele. İşi gücü bırağveri bunlarlan uğraşırsın. Bakın ben size bişey annadıveren de dinlen galan. Bizim o yandan konşu Irza Almanya’da öldü. Cenazesi üç beş gün sonra gedli. Emme tabut kalkcek gibe değil, covur ölüsü gibe derle ya ta öyle. Neyse ikindin gömdük geldik. Hayırını ettik. Helva çöreğini yidik. O zamanla ben her gün içiyoodum. O günde cepte beş guruş para yok. Benim akıdeşle geldi.
– Efe nişlicez, nezman gitcez- deye soruyola. Ben de – Üle etmen eylimen, konşum öldü - deyom emme laf anlımeyola. Emme bi yandan da içim gidiyo. Accık daha durduk bizim akıdeş gulağıma fısıldadı . Abey, dedi. Ben Almanya’dan gelen tabutta gurşun gördüm. Hemen sökem hurdacıya okudan gelen. Hemen sıvışdı namussuz. Pratikti kerata. Yılların tezgah usdası. Bi akıdeş bulmuş ordan hemen boş tabutu tavuk kümesinin yanına gada sürümüş gitmiş. Hemen sökmüş gurşunu. Hurdacıya satmış gelmiş. Bi kasa şarap almış. Ben cenaze evindeydim, gaş göz işaret etti bene. Doğru hastane yakasına çıkdık. Elli altı lere para dutmuş gurşun. Bi kasa şarap almış üsdüne de duzlu hodduk almış. Biz gari içiyoz içiyoz şarabı,
- Ruhun şad olsun Irza- deye bağırıyoz.