- Gaç aman deyenlerin ne üle bu soğuk, diye girdi geldi Moramıdın Kahvesine Gabakların Fehmi. Çok üşümüşe benziyordu, çenesi titriyordu. Hemen sobanın yanına koştu gitti.
- Bu sene guru ayaz olupba hey akıdeş, diye cevapladı Aşgellerin Kadir, yanan sobanın yanına usulca sokulmuştu. Oturduğu yerden devam etti konuşmasına “Bu sene yağmur yaş olmebba, guru soğuk ne odun gocek, ne kömür”
Sobanın biraz ilerisinde oturan Kemanların Hilmi girdi muhabbete.
- Kestin çayında sene bi zamanla oyun eden ağacı kese gelirizde odun eederiz bizde.
Gevrek gevrek güldü Aşgellerin Kadir.
- Ne Munzur covursun sen üle, unuduvemeyyon her bişeyleri.
Ocağın içinden merakla sordu Kahveci Halilibram.
- Ne ağacıymış bu bene de deyverin,
- Sen önce hurdan üç dene çay al ge bakam gazanın altından, ondan kellim annadıveren, diye seslendi Aşgellerin Kadir.
Üç tavşankanı çay getirdi Kahveci Halilibram, sandalyesini de sürüdü geldi oturdu yanlarına. Aşgellerin Kadir bir yandan çayını karıştırdı, bir yandan da başladı anlatmaya.
- Usda gençliğimizde akıdeşlelen bi baza günü şarap aldık. Hodduklan fısdıklan şarap içcez galan. Çıkdık Kesdin çayına. Gurduk sofrayı başladık şarap içmeye. Epey muhabbet ettik, esgileeden yenileeden lafla gurduk. “Çıradan kopardım gıymık” türküsünü bilen hem söyleyveedim hem oyneyveedim akıdeşlere. Epey bi vakit geçdi onda ben sıkışdım. “Akıdeşle ben bi ufak su dökem gelen” dedim.
Akıdeşlede “Accık ileede ağacın dibine attırıve” dedile. Kafamda accık güze olmuş, ayağa kakasıya gada başcazım döndü. Neyse vaadım goca ağacın dibine emme baş dönmesi geçmedi. Bi elimlen ağaca dutundum. Onda ağacın gabukları yaşmış yalım elim bi zıypdı. Ben paldır küldür ağacın aakaasındaki duvaadan aşaya, tömbeelendim, bahçenin içine düşdüm. Bahçenin içinde masa atmışla beş altı gişi oturup durula. Ben duvaadan aşaaya bahçenin içine düşesiye gada kalgıdıla gittile. Ne olupba yahu deye birbirlerine sorubbala. Bene kaldırdıla gari düşdüyüm yeeden. Ben höle göz ucunnan bakdım hepsi de kelli felli adamla. Sordula bene, nasıl düşdün sen buraya deye.
Ben de “Üle hurda akıdeşleelen oturduyduk, bire yudum şarap içelim deye, bende bi ufak su dökem deye ağacın dibine gada geldim, başcazıma bi seepe geldi, ağaca dutunam dediydim, ne bilem ben zengin ağacı olduğuna, benim gibe garibanı neynesin ittirivedi” deyesiye gada ordaki adamla başlayveedi hakır hakır gülmeye, oturtdula gari yanlarına üsdümü başımı temzileyvedile, bi sade gave bişirivedilede accık ayıldım kendime geldim galan.