İYİ Parti Buldan İlçe Başkanvekili Medika Demircioğlu, son günlerde sıkça rastlanan ve toplumda büyük infial yaratan çocuk istismarı sorunu ilgili basın açıklaması yaptı. İYİ Parti İlçe Binasında yapılan basın açıklamasına İYİ Parti İlçe Başkanı Mehmet Tuğrul ile yönetim kurulu üyeleri, kadın üyeler ve Belediye Meclis üyesi Murat Ermiş katıldı.Basın açıklamasını ilk olarak 9 yaşında olan Aysun Çeliker kendi yazdığı düşüncelerini ifade ederek “Bizler çocukluğumuzu yaşamak istiyoruz” dedi ve ekledi.“Sevgili Büyüklerim,Biz, Türk kadınının cesaretini ve gücünü Kurtuluş Savaşında tüm dünyaya göstermiş bir milletin torunlarıyız.Türk kadını kahramandır!Türk kadını vatan sevdalısıdır!Bizler de bu ülkenin geleceği olacağız!Bizim geleceğimizi karartmayın!Çocuk bedenimize dokunmayın!Çekin o pis ellerinizi üzerimizden!Size ve geleceğe sevgi ve umutla bakan gözlerimizi nefretle doldurmayın!Ve siz büyüklerimiz. Amcalarımız, dayılarımız, komşularımız! Lütfen duyarlı olun! Bizleri koruyun! Çevremizde bulunan bu tür ahlâksızları., sapıkları barındırmayın! Sessiz kalmayın! Sessiz kalırsanız siz de bu suça ortaksınız.Biz çocukluğumuzu yaşamak istiyoruz. Biz güvenle okula gitmek istiyoruz. Biz sokakta korkmadan yürümek istiyoruz. Parklarda oynamak istiyoruz. Biz gelişimimizi tamamladıktan sonra ülkemize yararlı insanlar olup faydalı insanlar yetiştirmek istiyoruz. Sahi çok şey mi istiyoruz?”Daha sonra İYİ Parti Başkanvekili Mediha Demircioğlu, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti.“Değerli Buldanlılar, Kıymetli Basın Mensupları,
Sizlerin de malûmu olduğu üzere son yıllarda gündemden hiç düşmeyen, hepimizin içini karartan, bizleri derinden üzen, her gün ülkemizin bir köşesinden gelen yüz kızartıcı haberlerden duyduğumuz tarif edilemez acıyı; yani çocuk istismarı sorunu üzerine burada toplanmış bulunmaktayız.
Değerli arkadaşlar sessiz kalmak suça ortak olmaktır.
2002 yılından beri çocuk istismarı %434 artış göstermiştir. Ülkemizin her yerinden cinsel istismar, aile içi cinsel istismar, kadına ve çocuğa tecavüz haberleri yükseliyor.
2016 yılı Adli Tıp raporuna göre çocuk istismar vakıası 40.064'tür.Bu rakamın sadece 13.000'i ceza almış diğerleri beraat etmiştir.40 bin evet tam 40 bin çocuğumuzun hayatı ve geleceğinin kararması basitleştiriliyor, istismar denilip geçiliyor. Bu söylem bu iğrençliği hafifletiyor. Bu eylem "istismar" denilip geçiştirilecek bir durum değildir. Bu düpedüz insanlık dışı vahşice, hayvanca duygularla yapılan bir alçaklıktır.
Çocuğa cinsel istismar çocuk haklarının en ağır ihlalidir.
Çocuğun dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar, mevcut siyasi gündem ne olursa olsun öncelikle ele alınması gereken bir sorundur. Ötelenen, ertelenen, sümen altı edilen her vakıada Hak önünde Halk nezdinde sorumlu olursunuz.
Bu tür olaylar bireysel suç olarak bakılmamalıdır. Her biri birbirinden korkunç olaylar gerçekleştiğinde sosyal, görsel ve yazılı medyada hemen "zaten hasta imiş","zaten sabıkalıymış" gibi sözlerle bunları yapanlara çeşitli kılıflar uydurulmaya çalışılıyor.
Bu olayların yaşanmasına; 9 yaşındaki bir çocuk doğurabilir fetvaları, cezasızlık politikaları, gericiliği meşrulaştıran söylemler en büyük etkenlerin başında gelmektedir. Bizler siyasi değil insani olarak buradayız.
Lütfen,
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı, Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, diğer Bakanlar,
Yasa koyucular, savcılar, hâkimler bu sesimizi duyun ve bir şeyler yapın ama hemen yapın.
Kadınlarımızın ve çocuklarımızın güvendiği, özgürce hiçbir olumsuzluk yaşamayacakları bir dünya sağlayın,
Çocuklarımızın istismar edilmediği ve işçi olarak çalıştırılmadığı,
Ekmek parası için satış yapmak zorunda kalamayacağı bir hayat sağlayın.
Biz İYİ anneler olarak çocuklarımızın şen kahkahalarla özgürce oynadıkları, eğlenerek öğrendikleri bir dünyayı kendi ellerimizle kurmak için hep varız ve bu mücadeleden de asla vazgeçmeyeceğiz.”
Sizlerin de malûmu olduğu üzere son yıllarda gündemden hiç düşmeyen, hepimizin içini karartan, bizleri derinden üzen, her gün ülkemizin bir köşesinden gelen yüz kızartıcı haberlerden duyduğumuz tarif edilemez acıyı; yani çocuk istismarı sorunu üzerine burada toplanmış bulunmaktayız.
Değerli arkadaşlar sessiz kalmak suça ortak olmaktır.
2002 yılından beri çocuk istismarı %434 artış göstermiştir. Ülkemizin her yerinden cinsel istismar, aile içi cinsel istismar, kadına ve çocuğa tecavüz haberleri yükseliyor.
2016 yılı Adli Tıp raporuna göre çocuk istismar vakıası 40.064'tür.Bu rakamın sadece 13.000'i ceza almış diğerleri beraat etmiştir.40 bin evet tam 40 bin çocuğumuzun hayatı ve geleceğinin kararması basitleştiriliyor, istismar denilip geçiliyor. Bu söylem bu iğrençliği hafifletiyor. Bu eylem "istismar" denilip geçiştirilecek bir durum değildir. Bu düpedüz insanlık dışı vahşice, hayvanca duygularla yapılan bir alçaklıktır.
Çocuğa cinsel istismar çocuk haklarının en ağır ihlalidir.
Çocuğun dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar, mevcut siyasi gündem ne olursa olsun öncelikle ele alınması gereken bir sorundur. Ötelenen, ertelenen, sümen altı edilen her vakıada Hak önünde Halk nezdinde sorumlu olursunuz.
Bu tür olaylar bireysel suç olarak bakılmamalıdır. Her biri birbirinden korkunç olaylar gerçekleştiğinde sosyal, görsel ve yazılı medyada hemen "zaten hasta imiş","zaten sabıkalıymış" gibi sözlerle bunları yapanlara çeşitli kılıflar uydurulmaya çalışılıyor.
Bu olayların yaşanmasına; 9 yaşındaki bir çocuk doğurabilir fetvaları, cezasızlık politikaları, gericiliği meşrulaştıran söylemler en büyük etkenlerin başında gelmektedir. Bizler siyasi değil insani olarak buradayız.
Lütfen,
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı, Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, diğer Bakanlar,
Yasa koyucular, savcılar, hâkimler bu sesimizi duyun ve bir şeyler yapın ama hemen yapın.
Kadınlarımızın ve çocuklarımızın güvendiği, özgürce hiçbir olumsuzluk yaşamayacakları bir dünya sağlayın,
Çocuklarımızın istismar edilmediği ve işçi olarak çalıştırılmadığı,
Ekmek parası için satış yapmak zorunda kalamayacağı bir hayat sağlayın.
Biz İYİ anneler olarak çocuklarımızın şen kahkahalarla özgürce oynadıkları, eğlenerek öğrendikleri bir dünyayı kendi ellerimizle kurmak için hep varız ve bu mücadeleden de asla vazgeçmeyeceğiz.”